Kategori Mart 01 2017
AB'nin temsilcileri, ayrılma kampanyacıları, Sendikalar Kongresi ve iş gruplarının yaptığı araştırmaya göre, Birleşik Krallık'ta ikamet eden AB vatandaşlarına yeni daimi ikamet statüsü verilmesi gerekiyor. Raporda, bu ayrıcalığın Birleşik Krallık'ta beş yıl ikamet eden vatandaşlara verilmesi gerektiği öne sürüldü. Bu, AB'den tamamen çıktıktan sonra Birleşik Krallık'ta süresiz kalma iznine sahip yeni bir sakinler kategorisine dönüştürülebilir.
İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından AB vatandaşlarına yönelik yeni vize rejimine ilişkin tartışmalar da sürüyor. Birleşik Krallık'ta AB vatandaşlarına yönelik mevcut vize sistemi (Tier 2 vizesi ve sponsorluk lisansı programı) oldukça sınırlıdır. Workpermit'in aktardığına göre, Birleşik Krallık'ta ikamet eden birçok AB vatandaşına daimi ikamet hakkı verilmesi yönünde büyük bir ihtimal var.
Brexit tartışmasının hem lehinde hem de aleyhinde olan tarafların temsilcileri tarafından derlenen rapor, hükümete, ülkenin AB'den ayrılmasının ardından Birleşik Krallık'ta yaşayan AB vatandaşlarının karşı karşıya kaldığı belirsizliği sona erdirme çağrısında bulundu. Onlarla birlikte işverenler bile hükümete, Birleşik Krallık'ta ikamet eden yaklaşık 2.8 milyon AB vatandaşının AB'den çıktıktan sonra Birleşik Krallık'ta kalmasına izin verilmesini sağlama çağrısında bulundu.
Raporda ayrıca hükümete daimi ikamet başvurusu sürecini modernleştirmesi yönünde çağrıda bulunuluyor. Bunun nedeni, daimi ikamet başvurularının işleme alınmasına yönelik mevcut vize rejimi kapsamında, hesaplamalara göre AB vatandaşlarının başvurularının işleme alınmasının yaklaşık yüz yıl sürmesidir.
Çalışma, göç, fırsatlar, entegrasyon ve kimlik konularında açık diyalogları destekleyen bağımsız, partizan olmayan British Future düşünce kuruluşu tarafından düzenlendi. Raporun başkanlığını İşçi Partili lider Gisela Stuart'tan izin kampanyası yürüttü. Panelde ayrıca UKIP, TUC, Muhafazakar Parti ve Yönetim Enstitüsü üyeleri de yer aldı.
Gisela Stuart, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından hükümetin diğer üye ülkelerle yapacağı görüşmelerde İngiltere'de yaşayan yaklaşık 2.8 milyon AB vatandaşının statü ve haklarının tanımlanmasına öncelik vermesi gerektiğini söyledi.
Raporda ayrıca, Brexit referandumunda neredeyse hiç kimsenin, Birleşik Krallık'ta ikamet eden AB vatandaşlarının AB'den çıktıktan sonra ülkeyi terk etmeleri gerektiğini öne sürmediğine de dikkat çekildi. Öte yandan resmi izin kampanyacıları bile AB vatandaşlarının kalması gerektiğine işaret etmişti. Bu, hükümetin Birleşik Krallık'taki AB vatandaşlarının geleceğini güvence altına almak için yurtdışındaki Birleşik Krallık vatandaşlarının geleceğini koruması gerektiği konusunda yalan söylemesine gerek olmadığı anlamına geliyor.
Gisela Stuart, Birleşik Krallık'ın, Brexit müzakerelerinin başladığı tarihte ülkede ikamet eden AB vatandaşlarının Birleşik Krallık'ta kalabileceğini açıkça belirtmesi gerektiğini söyledi. Bu, Birleşik Krallık'ın Brexit sonrası olacağı ve Avrupa Birliği ile birlikte olacağı ulusun doğası hakkında net bir mesaj verecektir.
Bu aynı zamanda AB ülkelerinde yaşayan Birleşik Krallık vatandaşlarına da benzer bir karşılık verilmesini sağlayacaktır, ancak iyi niyetle ilgili ilk hamleyi İngiltere'nin yapması gerekiyor.
Stuart ayrıca, çeşitli mesleklerden insanların Birleşik Krallık'ta ikamet etmesi nedeniyle ilk adımın onlara gelecekteki yaşamlarıyla ilgili bir kesinlik kazandırmak olduğunu da sözlerine ekledi. Bir sonraki önemli önlem, bunun önümüzdeki beş yıl içinde nasıl başarılacağına dair bir planın ortaya konulmasıydı. Stuart, bunun idari düzeyde mümkün olduğunu ve aynı zamanda doğru sonuçların alınmasını da sağlayacağını söyledi.
Etiketler:
Birleşik Krallık'taki AB vatandaşları
paylaş
Cep Telefonunuza alın
Haber Uyarıları Alın
Y Ekseni ile iletişime geçin